Çin'deki Türk piramitlerine ilk kez bir Türk girdi

Çin'in orta kesimindeki Şaanşi eyaletinin başkenti Şian şehrinin 100 kilometre yakınında bulunan Çin piramitleri hakkında araştırmalarda bulunan ve piramitlerin içine giren ilk Türk araştırmacı yazar Oktan Keleş, piramitlerdeki materyallerin Türk tarihi açısından
büyük önem arz ettiğini ve "bütün ezberleri bozacak kadar dünya tarihi açısından
önemli olduğunu" söyledi.

"Beyaz piramitler" ya da "Türk piramidi" diye de anılan piramitlere giren
ve orada araştırmalarda bulunan Keleş, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
"Buradaki materyaller konunun uzmanları tarafından incelendiğinde şunu
söyleyebiliriz: Tarihin tekrar yazılması gerekebilir" dedi ve piramitlerdeki
materyallerin Türk tarihi açısından büyük önem arz ettiğini belirtti.

Keleş, bölgeye daha önce de araştırma yapmak için başkalarının gittiğini
ancak araştırmacıların görüntü almasına izin verilmediğini ve şimdi yayımlanan
fotoğrafların, "şu ana kadar yayımlananlar arasında bir ilk" olduğunu
vurguladı.

Yaşlı bir Çinli rehberliğinde piramitlerin iç kısımlarına girdiklerini
belirten Keleş, piramitlerin içinde Türklere ait olduğunu düşündükleri sembol,
heykel ve tabletler olduğunu kaydetti.

Keleş, kendilerinin ortaya koyduğu deliller karşısında Çinli
yetkililerin, "Eski dönemlerde Uygurlar, Çinliler adına paralı asker olarak görev
yapıyorlardı. Buradaki semboller ve işaretler onlardan kalma" dediğini aktardı ve
"Bu düşünce tabii kendilerine ait" diye konuştu.

-"PİRAMİDİN İÇİNDEYİZ"-

Piramitlere giderken ve piramitlerin içinde yaşananları aktaran Oktan
Keleş, yaşlı bir Çinli rehber eşliğinde piramitlere yakın bir yerden doğal bir
mağaranın içerisinde girdiklerini ve karanlıkta 40-50 metre kadar yürüdüklerini
anlatarak, "Mağarada 3 kanallı bir girişe geldik. Sonra dikey bir yerden 7-8
metre aşağı kaydık. Geniş bir alana geldiğimizde Çinli rehber bize 'Piramidin
içindeyiz' dedi" diye konuştu.

Keleş, piramidin tabii bir oluşumun üzerine inşa edildiğini belirtti ve
Çinli rehber eşliğinde bir mezar odasına ulaşıldığını aktardı.

Mezar odasında yerde boyu 2 metreye yakın bir mumya olduğunu belirten
Keleş, mumyanın başında bulunan bir kayada çeşitli işaret ve yazıların yanı sıra
"ay yıldız, kurt başları" gördüklerini söyledi. Keleş, alana ışık tutulduğunda
"şoke olduklarını" ve "3 metre boylarında, muhtemelen granit taştan yapılma bir
baş heykeli" ile karşılaştıklarını kaydetti.

Keleş, heykelin üst kısmında çift boynuza benzer bir objenin bulunduğunu,
kafasının ortasında da bir "ay-yıldız" simgesinin göze çarptığını anlattı.

Heykelin yanında da kucağında çocuk olan başka bir kadın heykelinin ve yerde bir
mumyanın bulunduğunu belirten Keleş, şöyle devam etti:
"İhtiyar Çinli, dizlerinin üzerine çöküp bir şeyler mırıldanıyor.

Gördüğümüz mumya bir erkeğe ait. 30 sene kadar önce yüzü daha net seçiliyormuş
hatta ayaklarında çizmeye benzer şeyler olduğunu söylüyor, yaşlı Çinli. İçeride
yaklaşık 7-8 dakika kadar kaldık ki, ihtiyar Çinli acele çıkmamız gerektiğini
işaret ediyor. Biz biraz daha kalıp, etrafı iyice incelemek istiyoruz. Yaşlı
Çinli sertleşiyor, teklifimizi kabul etmiyor. Aşağı doğru merdivenle inilen bir
yer görüyoruz ve oraya inmek istiyoruz. Yaşlı Çinli, 'oraya inişin çok zor
olduğunu, indikten sonra çıkışın daha da zor olduğunu, buradan acele çıkmamız
gerektiğini' söylüyor. Çinli'nin bu kadar telaşlı olmasından ve sinirlenmesinden
dolayı aşağı inemedik. Ancak fenerle şöyle etrafı bir taradığımızda, duvarlarda
yazılar ve şekillerle üst üste dizilmiş ve birbirlerine yapışmış tabletleri
gördük daha fazlasını seçemedik."

-"ATANIZ OĞUZ KAĞAN'IN TEMSİLİ SURETİDİR"-

Keleş, yaşlı Çinlinin verdiği bilgiye göre, mumyanın yüzünün önceden daha
net olduğunu, ancak zaman içerisinde köylülerin mumyanın bazı parçalarını
koparması nedeniyle bozulmaya başladığını söyledi.

Çift boynuzlu granit taştan üç metrelik baş figürünü sorduklarında ise
şaşırtıcı bir cevap aldıklarını belirten Oktan Keleş, Çinli'nin "O sizin atanız
Oğuz Kağan'ın temsili suretidir" dediğini nakletti.

Keleş, Çinli'nin piramidin alt kısmında başka bir mumya olduğunu ve onun
hiç bozulmadığını ileri sürdüğünü, ayrıca var olan binlerce tabletten bazılarının
zaman içerisinde aşınarak birbirine yapıştığını söylediğini aktardı.

Piramitlerin bulunduğu bölgenin yasak olduğuna dair söylentilerin
sorulması üzerine Keleş, bölgenin tamamen yasaklanmış bir bölge olmadığını, ancak
içeride araştırma ve çekim yapmak konusunda izin verilmediğini belirtti.

Keleş, özellikle Alman bilim adamlarının yaptığı çalışmaların "oldukça
önemli" olduğunu, ellerinde bazı bilgiler olmakla beraber görüntü olarak kanıt
sunamadıklarını vurgulayarak, "Bildiğimiz kadarıyla bizim yayımladığımız
görüntüler bu alanda en kapsamlı görüntüler olma özelliğine sahiptir" diye
konuştu.

-"TÜRK PİRAMİTLERİ"-

Şian şehrinin 100 kilometre yakınında bulunan Çin piramitlerinin, diğer
adıyla "Türk piramitlerinin" keşfi konusunda birçok iddia bulunuyor. Bunların
arasında en yaygın olanı ise İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikalı pilot James
Gaussman'ın Hindistan'dan Çin'e uçarken piramitleri gördüğüne dair iddialar
olmasına karşın, bu iddiaları doğrulayacak bir kanıt bulunmuyor.

Gaussman'ın iddialarının aslında Trans World Havayolları'nın Uzak Doğu
yöneticisi Binbaşı Maurice Shehan'a ait olduğu düşünülüyor.

Keleş, Gaussman'ın bölgedeki piramitleri görmesinin ardından Alman
araştırmacı yazar Hartwig HausDorf'un bölgeye gittiğini ve piramitler hakkında
birçok materyal topladığını aktardı.

Keleş, Hausdorf'un bu piramitlerde, ön Türklere ait "yazılar ve çok
değişik mumyalar olduğunu" söylediğini, ancak bunları delillendiremediği için
bilgilerinin kuşkuyla karşılandığını belirtti.

Piramitlerin sayısının irili ufaklı 100 civarında olduğu belirtilirken,
söz konusu piramitlerin kime ait olduğu ve içindekiler hakkında kesin bilgi
bulunmuyor.

Çin'in orta kesimindeki Şaanşi eyaletinin başkenti Şian şehrinin 100 kilometre yakınında bulunan Çin piramitleri hakkında araştırmalarda bulunan ve piramitlerin içine giren ilk Türk araştırmacı yazar Oktan Keleş, piramitlerdeki materyallerin Türk tarihi açısından büyük önem arz ettiğini ve "bütün ezberleri bozacak kadar dünya tarihi açısından önemli olduğunu" söyledi.




Çin'in orta kesimindeki Şaanşi eyaletinin başkenti Şian şehrinin 100 kilometre yakınında bulunan Çin piramitleri hakkında araştırmalarda bulunan ve piramitlerin içine giren ilk Türk araştırmacı yazar Oktan Keleş, piramitlerdeki materyallerin Türk tarihi açısından büyük önem arz ettiğini ve "bütün ezberleri bozacak kadar dünya tarihi açısından önemli olduğunu" söyledi.




Çin'in orta kesimindeki Şaanşi eyaletinin başkenti Şian şehrinin 100 kilometre yakınında bulunan Çin piramitleri hakkında araştırmalarda bulunan ve piramitlerin içine giren ilk Türk araştırmacı yazar Oktan Keleş, piramitlerdeki materyallerin Türk tarihi açısından büyük önem arz ettiğini ve "bütün ezberleri bozacak kadar dünya tarihi açısından önemli olduğunu" söyledi.




Çin'in orta kesimindeki Şaanşi eyaletinin başkenti Şian şehrinin 100 kilometre yakınında bulunan Çin piramitleri hakkında araştırmalarda bulunan ve piramitlerin içine giren ilk Türk araştırmacı yazar Oktan Keleş, piramitlerdeki materyallerin Türk tarihi açısından büyük önem arz ettiğini ve "bütün ezberleri bozacak kadar dünya tarihi açısından önemli olduğunu" söyledi.



Kaynak:

Gönderen BabaHoroz on 2 Nisan 2010 Cuma
categories: , edit post

0 yorum

Yorum Gönder