Neden bazı insanlar inanılmaz derecede şanslı iken, diğerleri hak ettikleri olanaklara asla sahip olamazlar?

Bir psikolog, yanıtı bulduğunu söylüyor; 10 yıl önce şansı araştırmaya başladım. Neden bazı insanların hep doğru zamanda doğru yerde oldugunu, diğerlerinin ise sürekli olarak şanssızlıklarla boğuştuğunu merak ediyordum.

Ulusal gazetelere ilan vererek kendilerini her zaman şanslı ya da şanssız hisseden insanların benimle temasa geçmelerini rica ettim. Yüzlerce sıra dışı erkek ve kadın araştırmam için gönüllü oldu. Yıllar boyunca onlarla söyleşiler yaptım, yaşamlarını gözlemledim ve deneylere katılmalarını sağladım. Sonuçlar gösteriyor ki insanlar neden şanslı ya da şanssız olduklarını tam olarak bilemeseler de düşünceleri ve davranışları bu durumu büyük ölçüde açıklıyor.

Bir şans ya da bir fırsat gibi görünen durumları düşünelim. şanslı insanların bu tür fırsatlarla sürekli karşılaşmalarına karşılık şanssız insanlar bunlarla hiç karşılaşmazlar.bu durumun insanların söz konusu fırsatları fark etme yetenekleri arasındaki farklılıklardan mı kaynaklandığını bulmak için basit bir deney yaptım.
Hem şanslı hem de şanssız insanlara bir gazete verdim ve onlardan gazeteyi iyice inceleyip içinde ne kadar fotoğraf olduğunu bana söylemelerini istedim. Gazetenin ortalarında bir yere üzerinde şu not yazılı olan büyük bir mesaj yerleştirdim.deney görevlisine bunu gördüğünüzü söyleyin 250 dolar kazanın bu mesaj sayfanın yarısını kaplıyordu ve yüksekliği 5 cm in üzerinde olan bir fontla yazılmıştı.herkesin yüzünü sabit bakışlarla süzüyordum.. şanssız insanlar bunu fark edemezlerken şanslı insanlar hemen fark ettiler. şanssız insanlar genel olarak şanslı insanlardan daha gergindirler. Bu endişeli ruh hali beklenmeyeni fark etme yeteneklerine zarar verir. Sonuç olarak fırsatları kaçırırlar çünkü başka bir şeyi aramaya aşırı odaklanmışlardır. Partilere, mükemmel eşlerini bulma düşüncesiyle giderler. Bu yüzden de iyi arkadaşlar edinme fırsatlarını kaçırırlar. Belli iş ilanlarını bulmaya kararlı bir biçimde gazeteleri incelerler ve diğer iş olanaklarını kaçırırlar.şanslı insanlar daha rahat ve açıktırlar. Dolayısıyla yalnızca aradıklarını değil orada ne oldugunu da görürler. Araştırmam sonuç olarak şunu gösterdi... şanslı insanlar 4 ilke sayesinde şanslarını yaratırlar. şans fırsatlarını yaratma ve fark etme konusunda beceriklidirler. Sezgilerini dinleyerek şanslı kararlar verebilirler. Olumlu beklentiler sayesinde doğru çıkan tahminlerde bulunurlar. şanssızlığı şansa dönüştüren esnek bir yaklaşım benimserler. Çalışmanın sonuna doğru bu ilkelerin şansı yaratmada kullanılıp kullanılamayacağını merak ettim. Bir grup gönüllüden bir ay boyunca şanslı bir insan gibi düşünüp davranmaya yardımcı olacak egzersizler yapmasını istedim. Çarpıcı sonuçlar; bu egzersizler şans fırsatlarını fark etmeleri, sezgilerini dinlemeleri, şanslı olmayı ummaları ve şanssızlığa karşı daha esnek olmalarında onlara yardımcı oldu. Gönüllüler 1 ay sonra döndü ve neler olduğunu anlattılar. Sonuçlar çarpıcıydı. Bu insanların %80 i artık daha mutluydu, yaşamında daha çok tatmin oluyordu ve belki de en önemlisi daha şanslıydı. Sonuç olarak asla akla gelmeyecek şans faktörünü bulmuştum. Aşağıda profesör wiseman ın şanslı olmak için önerdiği 4 temel ipucu bulunuyor..
1-içsel sezgilerinizi dinleyin, normalde doğru çıkarlar
2-yeni deneyimlere ve normal rutininizi bozmaya açık olun.
3-her gün bir kaç dakikanızı iyi giden şeyleri hatırlayarak geçirin
4-önemli bir toplantı ya da telefon görüşmesi öncesinde kendinizi şanslı olarak hayal edin. şans çoğu zaman doğru çıkan bir tahmindir.


Profesör richard...wiseman üniversitesi hertfordshire

Gönderen BabaHoroz on 12 Şubat 2010 Cuma

0 yorum

Yorum Gönder