AZİZ MALAKİ ’NİN PAPALAR KEHANETİ

1595 Yılında Arnold de Wyon adlı bir Benediktin keşişi, Venedik’te Lignum Vitae ‘Hayat Ağacı’ adında bir kitap yayınladı. Bu kitabında bağlı bulunduğu tarikatın kurucusu olan Nursie’li Aziz Benoit önde gelen muritlerinin yaşamlarını ve eserlerini anlatıyordu. Bu kişiler arasında Aziz Malaki adı da geçiyordu; Arnold de Wyon onun hakkında şöyle yazmıştı: Malaki’nin bazı risaleler yazmış olduğu söylenir. Ancak benim sadece, kendisinin papalar hakkında yazmış olduğu kehanetten haberim vardır. Bu metin gayet kısa olduğu ve daha önce de, bildiğim kadarıyla hiçbir yerde yayınlanmamış olduğu için pek çok kimsenin de arzusunu yerine getirmek amacıyla yayınlamayı uygun gördüm.”
Kitabında Malaki’nin yaşam öyküsü de yer alan Arnold de Wyon, bu ifadesinin ardından azizin 1139 yılında kaleme almış olduğu kehaneti aktarmıştı. Neydi bu?
Malaki, kendisi henüz yaşarken göreve seçilen papa 2.inci Celestin’den başlayarak gelecek 800 yıl boyunca papa olacak 111 kişiyi de, üstelik sırasıyla yazıp bırakmıştı. Gelecekte görev yapacak olan bu 111 papayı çok kısa, genellikle iki sözcük Latince cümlelerle ve seçilen papanın ya ismi, ya doğduğu şehir ya arması ya da diğer başka özelliklerini vurgulamak suretiyle tanımlamıştı.

AZİZ MALAKİ KİMDİR ?
Asıl adı O’Morgair olan Malaki İrlandalı idi ve 1094 ya da 1095 yılında kuzeydeki Armagh kentinde doğdu. Mistik deneyim ve uygulamaların gayet yoğun olduğu o dönemin İrlanda’sında yetişen Malaki 25 yaşında rahip ve ardından da doğduğu şehrin baş papazı oldu. Malaki ’nin daha genç yaşlarındayken görücülük yeteneğinin ortaya çıktığı ifade edilir. O dönemin İrlandasında Vatis adı verilen profesyonel kahinlerin tüm ortaçağ boyunca bu faaliyetlerini yaygın biçimde resmen sürdürmüş oldukları da göz önünde bulundurulunca, bu tarz yeteneklerin o zamanda gayet normal bir şey olarak benimsendiğini anlayabiliriz. İşte böyle bir ortamda yaşayan Malaki, 1132 yılında İrlanda Başpiskoposu oldu.
Ancak daha sakin ve ilahi konsantrasyon dolu bir yaşamı arzuladığından 3 yıl sonra görevinden istifa etti. Ve Connor’a giderek keşişlerle birlikte mistik bir yaşam sürdürmeye başladı. 1138’de Roma’ya hacca gitti. York şehrinde konakladığı bir sırada yeni kurulmuş olan Sistersien tarikatı mensupları ile tanıştı ve onlardan etkilendi.
Bir yıl sonra Roma’ya tekrar gitmeden önce bu tarikatın kurucusu olan Aziz Bernard ile tanışmak amacıyla Clairvaux kentine uğradı. Bu iki insan arasında güçlü bir dostluk oluştu. Malaki hep Bernard’ın yayında kalmak niyetinde idi ancak Papa’nın emriyle İrlanda’ya dönmek zorunda kaldı. Geri dönüş yolculuğu sırasında İskoçya kralını da ziyaret etti. Ve kralın ölümcül hasta olan oğlunu mucizevi bir biçimde iyileştirdi. Aziz Bernard’ın gönderdiği müritlerle İrlanda’da da beş büyük manastır oluşturdu.
1148 yılında Roma’ya gitmek arzusuyla yeniden yola çıktıysa da yoldu çok hastalandı.Ve ancak Clairvaux’a varabildi. Kendisini iyileştirmek için çırpınıp duranlara
Her şey boşuna, sizin söylediklerinize sadece sizin iyiliğiniz için razı oluyorum” demişti. Ölümünün aynı yılın 2 Kasım’ında gerçekleşeceğini de aylar öncesinden bildirdi. Nitekim de öyle oldu. 2 Kasım günü şafak sökmekte iken dostu ve üstadı Aziz Bernard’ın yanı başında bedenini bıraktı gitti.

AZİZ MALAKİ ’NİN KEHANETİ
Asıl adı O’Morgair olan, ancak daha sonra İsrail Peygamberlerinden Malaki ’nin adını alan bu kahin, Hıristiyanlık dünyasının göreceği son 111 papayı da tarif edip bırakmıştı. Kehanetlerdeki kesinlik göz önünde bulundurulduğunda bu 111 papanın ardından bu kurumun büyük bir değişime uğrayacağı konusu dikkat çekmektedir. Çünkü Malaki, bu 111 papalık listenin altına şu satırları da eklemişti: “Roma Kilisesinin son zulmü esnasında başında Romalı Peter bulunacak ve koyunlarını sayısız felaketlerin ortasında otlatacak. Bunlar da sona erdikten sonra yedi tepeli şehir (Roma) yıkılacak ve korkunç hakim halkı yargılayacak."

Malaki ’nin kehanetindeki 111 Papa’dan bazıları
5. Beyaz köyden
4 üncü Adrien (1154-1159) Saint-Alban kentinin bir köyünde doğdu.Albabeyaz anlamına gelir.
12. Laurent kılıcı
8 inci Gregoire (1187) Saint-Laurent kardinalidir. Saint-Laurent armasında kılıç bulunur.
22. Mağlup Ejder
4 üncü Clement (1265-1276) Bu papanın armasında pençeleri arasında bir ejderi tutan bir kartal bulunur.
29. Aslanlı Gül
4 üncü Honorius (1285-1287). Armasında iki aslanın tuttuğu bir gül bulunan Sabelli ailesindendir.
35. Ossa'lı kunduracı
22 inci Jean (1316-1334). Fransızdır. Ossa ailesindendir ve babası da bir kunduracıdır.
61. Küçük adam
3 üncü Plus (1503). Siena’lıdır ve Piccolomini ailesindendir (Piccolo:Küçük; Uomini: Adamlar)
64. Florent Aslanı
6 ıncı Adrien (1522-1523) Armasında bir aslan bulunan Florent’in oğludur
71. Orman meleği
5 inci Plus (1566-1672). Asıl adı Micheil’dir. Mikael’den gelir. Melek ismidir. Bosco kentinde doğmuştur ve Bosco ’orman anlamına gelir.
100. Etrürya'daki Balnes
16 ıncı Gregoire (1831-1846) Aziz Romuald tarafından İtalya’nın Etrürya bölgesindeki bugünkü adıyla Toscana, Balnes’da kurulmuş olan Kamaldula tarikatına mensuptu.
104. Nüfusu azalan din
15 inci Benoit (1914-1922). Bilindiği gibi, 1.Dünya Savaşı sırasında çok sayıda Hıristiyan ölmüştür.
107. Papaz ve gemici
23 üncü Jean (1958-1963). Asıl adı kardinal Roncalli olan bu papa daha önceleri Venedik patriği idi.
108. Çiçeklerin çiçeği
6 ıncı Paul (1963-1978). Armasında üç tane zambak vardır. Zambak batıda ‘çiçeklerin çiçeği’ olarak da tanımlanır. Ayrıca bu papa Floransa’da doğmuştur ve bu şehrin armasında da kırmızı bir zambak vardır.
109. Ay'ın yarısı
1inci Jean-Paul (1978).Papalık görevini 1 ay yapabilmiş çünkü göreve seçildikten 1 ay sonra ölmüştür.Gökte yarım ay varken seçilmişti ve öldüğünde yine yarım ay vardı.
110. Güneş işçisi(Labore Solis)
2 inci Jean- Paul (1978-2005) Günümüzün papası. Dünya Barışının sağlanması için harcadığı olağanüstü çaba nedeniyle tam bir ‘güneş işçisi’ olarak yorumlanmaktadır.Güneş pek çok tradisyonda yapıcı güçlerin, eril ve yaşam verici kudretlerin ve Tanrı’nın sembolüdür. İnsanlığın gelişimine hizmet etmiş büyük inisiyelere de “Güneş İnisiyeleri denildiği bilinmektedir. Ayrıca Labore sözcüğü ‘oluşturma’, ‘meydana getirme’ anlamına da geldiğinden bazı yorumcular bunun, 2.Jean Paul’un görevi sona ermeden önce yeryüzünde güneşten kaynaklanan atmosferik karışıklıklar veya depremler görüleceği şeklinde yorumlanmaktadır.
111. Zeytinin zaferi (De Gloria Olivae)
2.Jean-Paul ’den sonra gelecek olan Malaki ’nin kehanetlerine göre de son papa. Zeytin ağacı her devirde barış sembolü olarak benimsendiğinden bu papanın döneminde dünya çapında bir barış atmosferi yaşanacağı yorumu yapılmaktadır. Yahut bu papanın armasında zeytin dalı olacaktır; belki de armasında zeytin dalı bulunan bir şehirde doğmuş olacaktır.

Diğer bir yoruma göre de İspanyada Oliva denilen yerde bir Sistersiyen manastırı vardır. Seçilecek olan papa belki de bu manastır mensuplarından olacaktır. (Oliva:Zeytin) AyrıcaOluva İtalya’da ve Korsika’da çok yaygın bir soyadıdır. İskenderiye asıllı ilahiyat bilgini Orien’ e göre de ‘Zeytin’ (şefkat-rahmet) anlamlarına gelmektedir.

KEHANETİN TARTIŞILMAZ KESİNLİĞİ
Malaki ’nin
111 PAPA kehanetinde dikkat çeken özellik, hangi papa için ne tanım yapılmış olursa olsun, bunun o papa ortaya çıktıktan yani göreve başladıktan sonra yerine tam oturduğudur. Esprili bir biçimde ya ait olduğu aile, ya bağlı bulunduğu tarikat, ya doğmuş olduğu köy-kasaba, ya da armasında taşıdığı işaretler, sahip olduğu diğer özellikler kaydedilmek şekliyle gerçekleşen bu kehanet listesinin gerçekliği akıllara durgunluk verecek düzeydedir.
Sekiz buçuk asırlık bir zaman dilimini kapsayan ve bu süre zarfında göreve seçilecek olan papaların sırasıyla ve üstelik de kimi zaman ancak sıkı bir araştırma sonucu çıkarılabilen bir takım özellikleri ile ortaya koyabilen bir kehanet, tüm tartışmaların ağzını tıkayıcı niteliktedir. Bir zaman-mekan ötesine taşışın meyvesi olan bu 111 papalık listenin şoke edici ve kimilerini bunaltıcı doğruluğu sonucunda bazı rahatsızlıkların oluşması doğaldır. Çünkü bu liste 111 papada sona ermektedir ve bundan çıkan anlam da ortadadır. Papalık içinde hızla büyük bir değişim yaklaşmaktadır.

Devamı...
Gönderen Tiltombak on 23 Mart 2010 Salı

Yapılan bir araştırmada erkek çocuk doğumlarıyla alkali su arasında ilişki bulunduğu saptandı...

PH miktarı 7'den yüksek olan, negatif yüklü iyonları bol miktarda içeren ve içerisinde fazla miktarda oksijen bulunan ''alkali su'' içen çiftlerin çocuklarının erkek olma olasılığının yüksek olduğu bildirildi.
Kimya mühendisi Menan Aysan Kuzanlı ve doktor Recai Yahyaoğlu tarafından hazırlanıp yayımlanan ''Alkali Suyla Sağlıklı ve Genç Kalmanın Sırları. Suyun İyileştirici Gücü'' adlı kitapta, insan vücudundaki sıvıların asidite ve alkalitelerinin çocuğun cinsiyetinin belirlenmesinde rol oynadığı belirtildi.

Kitapta şöyle denildi:

''Erkeğin spermleri alkali, kadın vajinası ise asidiktir. Erkek kromozomları taşıyan sperm hızlı bir biçimde yol almasına rağmen yaşam süreleri kısa olduğundan vajinanın asidik ortamında ömrü çok kısadır. Buna karşın dişi kromozomları taşıyan sperm yavaş yol almasına rağmen vajinanın asidik ortamında daha uzun süre yaşayabilir. Bu basit sistem uygulanarak erkek veya kız çocuğa sahip olunabilmektedir. Anne ve baba çocuk yapma kararından 1 ay önce PH derecesi yüksek olan alkali su içmeye başlarsa spermler ve vajinanın içerisi daha alkali hale gelir. Böylece erkek çocuk yapma olasılığı yükselmiş olur. Alkali su vasıtasıyla hem erkek spermindeki alkali oran artmış hem de vajinadaki asidik ortam etkisini kısmen kaybetmiştir. Her iki etki karşılıklı olarak birbirlerinin etkinliğini artırmak suretiyle güçlü bir sinerji oluşmasını sağlar.''

''SUYUH PH DERECESİ 7'DEN BÜYÜK OLMALI''

Dr. Recai Yahyaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kore'de yapılan bir araştırmada erkek çocuk doğumlarıyla alkali su arasında ilişki bulunduğunun saptandığını belirterek, şunları söyledi:

''Kore'de yapılan bir araştırmada, son yıllarda alkali su içen anne ve babaların yüzde 95 olasılıkla erkek çocuklarının olduğu saptanmıştır. Bu sebeple Kore'de erkek çocuk oranının artması sorun olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu uygulama yüzde 100 sonuç verir diye bir kural yok. Bu yöntemle yüzde 100 erkek çocuk doğar demiyoruz. Sadece suyla cinsiyet belirleme arasında ilişki olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Vatandaşlarımız suyun alkali olup olmadığını PH derecesiyle (asit veya bazik derecesi, sertlik derecesi) anlayabilir. Piyasada satılan hazır suların ambalajlarının üzerinde, içerisindeki kimyasal maddeler ve PH derecesi yer almaktadır. H derecesi 7 ve üzerinde olan sular 'alkali su' olarak kabul edilir. Kısaca erkek bebek isteyen çiftler PH derecesi 7 ve üzeri olan suları tercih etsin. PH miktarı 7'den yüksek olan sular tercih edilirse bebeğin erkek olma olasılığı yüksek olur.''

Not: Belkide , hazır su reklamı için,bilinçli olarak yapılmış bir haberdir

Devamı...
Gönderen BabaHoroz on 4 Mart 2010 Perşembe
0 yorum
categories: , | edit post