Nüfus Kağıdınızı kaybederseniz başınıza her türlü iş gelebilir. Bunu engellemeye kayıp ilanı da yetmez. İşte yapılması gereken;

Haberler, Nüfus Cüzdanı'nı kaybedip başına onlarca iş gelmiş kişilerin hikayeleriyle dolu... Kiminin adıyla fuhuş yaptırılmış, kiminin adıyla da sahte şirketler açılıp milyonlarca borçlandırılmış... Hatta birçoğu davalık olmuş, mahkum olmuş.


Nüfus cüzdanınız kaybolunca ne yaparsınız

“GAZETEYE kayıp ilanı veririm” dediğinizi duyar gibiyim.

Temel'in kaybolan kaynanasıyla ilgili ilanı gibi değil tabii...


Bilmeyenler için anlatalım.

Temel'in kaynanası kaybolur ve gazeteye şöyle bir ilan verir:

“Kaynanamı kaypettum. Körenlerin insaniyet namına körmemezlikten gelmeleri rica olunur.”

NE YAPILMALI?


Nüfus cüzdanınız kaybolunca ya da çalınınca, gazeteye ilan ve emniyet makamlarına haber vermek yeterli değil. Emniyet biriminden, “nüfus cüzdanının kaybolduğuna ya da çalındığına dair yazı veya tutanak” almak da yeterli değil.

Kaybolan ya da çalınan nüfus cüzdanı nedeniyle, çeşitli sorunlar yaşanabiliyor.

Sözgelimi, cüzdanı çalan ya da bulan kötü niyetli kişiler;

- Bu kimlikle, şirket ya da şirketler kurabiliyorlar,

- Borç taahhütlerine girebiliyorlar,

- Sahte fatura düzenlemek suretiyle, yasa dışı gelir elde edebiliyorlar,

- Cep telefonu hattı alıp tehdit, şantaj, terör vb. amaçlı kullanabiliyorlar.

- Akla gelmeyecek bir çok olumsuz işte ya da faaliyette kullanabiliyorlar.

İşin acı tarafı, nüfus cüzdanı kaybolan ya da çalınan kişi, çoğu kez açılan davalardan haberdar olmamakta, hüküm giyebilmekte ve itiraz etmediği daha doğrusu edemediği kararlardan dolayı mağdur olabilmektedir. Hakkında çıkan arama kararı üzerine yakalanması sonucu da ciddi sorunlar yaşayabilmektedir.

Şimdi diyeceksiniz ki;

“Peki nüfus cüzdanı çalınınca veya kaybolunca başka ne yapacağız?”

Hemen yanıtlayalım;

“Vergi dairesine bildirimde bulunacaksınız.”

BİLDİRİMİN ŞEKLİ


Çok kişi farkında değil. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın “Vergi Kimlik Numarası” 2007/1 No.lu İç Genelgesi var.

Bu genelgeye göre;

Gerçek kişiler, nüfus cüzdanlarının kaybolduğu veya çalındığını, bir dilekçe ile vergi dairesine bildirecek ve bu nüfus cüzdanı ile vergi dairelerinde mükellefiyet kaydı yapılmasının engellenmesini talep edecekler.

Bunun için; vergi mükellefi olanların bağlı oldukları vergi dairesine, olmayanların da herhangi bir vergi dairesine başvuruda bulunmaları gerekiyor.

Başvuru dilekçesi ekinde de; TC kimlik numarası belirtilmek suretiyle, nüfus cüzdanının kaybolduğu veya çalındığına dair gazete ilanı ile emniyet birimlerince düzenlenmiş belgenin aslı ibraz edilecek.

SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR


Maliye Başmüfettişi Ahmet Ozansoy'un, Yaklaşım Dergisi'nin Şubat 2010 sayısında yayımlanan makalesine göre; kayıp veya çalıntı nüfus cüzdanı bilgisinin, vergi dairesi sistemine girilmesiyle birlikte, bu nüfus cüzdanına dayanarak yapılacak mükellefiyet işlemleri engellenmiş oluyor.

Kayıp ya da çalıntı nüfus cüzdanı ile işlem yapıldığının sistem tarafından tespiti halinde, bilgisayar ekranında bununla ilgili “uyarı” gözüküyor. Nüfus cüzdanına da el konuluyor.

Aman dikkat!

Nüfus cüzdanınız kaybolduğu ya da çalındığında, vergi dairesine acilen başvurun.

Yoksa çok zor durumlarda kalabilirsiniz.

Kaynak:Şükrü KIZILOT

Devamı...
Gönderen Tiltombak on 15 Şubat 2010 Pazartesi
0 yorum
categories: , | edit post

 1

Devamı...
Gönderen BabaHoroz on
0 yorum
categories: , | edit post

Neden bazı insanlar inanılmaz derecede şanslı iken, diğerleri hak ettikleri olanaklara asla sahip olamazlar?

Bir psikolog, yanıtı bulduğunu söylüyor; 10 yıl önce şansı araştırmaya başladım. Neden bazı insanların hep doğru zamanda doğru yerde oldugunu, diğerlerinin ise sürekli olarak şanssızlıklarla boğuştuğunu merak ediyordum.

Ulusal gazetelere ilan vererek kendilerini her zaman şanslı ya da şanssız hisseden insanların benimle temasa geçmelerini rica ettim. Yüzlerce sıra dışı erkek ve kadın araştırmam için gönüllü oldu. Yıllar boyunca onlarla söyleşiler yaptım, yaşamlarını gözlemledim ve deneylere katılmalarını sağladım. Sonuçlar gösteriyor ki insanlar neden şanslı ya da şanssız olduklarını tam olarak bilemeseler de düşünceleri ve davranışları bu durumu büyük ölçüde açıklıyor.

Bir şans ya da bir fırsat gibi görünen durumları düşünelim. şanslı insanların bu tür fırsatlarla sürekli karşılaşmalarına karşılık şanssız insanlar bunlarla hiç karşılaşmazlar.bu durumun insanların söz konusu fırsatları fark etme yetenekleri arasındaki farklılıklardan mı kaynaklandığını bulmak için basit bir deney yaptım.
Hem şanslı hem de şanssız insanlara bir gazete verdim ve onlardan gazeteyi iyice inceleyip içinde ne kadar fotoğraf olduğunu bana söylemelerini istedim. Gazetenin ortalarında bir yere üzerinde şu not yazılı olan büyük bir mesaj yerleştirdim.deney görevlisine bunu gördüğünüzü söyleyin 250 dolar kazanın bu mesaj sayfanın yarısını kaplıyordu ve yüksekliği 5 cm in üzerinde olan bir fontla yazılmıştı.herkesin yüzünü sabit bakışlarla süzüyordum.. şanssız insanlar bunu fark edemezlerken şanslı insanlar hemen fark ettiler. şanssız insanlar genel olarak şanslı insanlardan daha gergindirler. Bu endişeli ruh hali beklenmeyeni fark etme yeteneklerine zarar verir. Sonuç olarak fırsatları kaçırırlar çünkü başka bir şeyi aramaya aşırı odaklanmışlardır. Partilere, mükemmel eşlerini bulma düşüncesiyle giderler. Bu yüzden de iyi arkadaşlar edinme fırsatlarını kaçırırlar. Belli iş ilanlarını bulmaya kararlı bir biçimde gazeteleri incelerler ve diğer iş olanaklarını kaçırırlar.şanslı insanlar daha rahat ve açıktırlar. Dolayısıyla yalnızca aradıklarını değil orada ne oldugunu da görürler. Araştırmam sonuç olarak şunu gösterdi... şanslı insanlar 4 ilke sayesinde şanslarını yaratırlar. şans fırsatlarını yaratma ve fark etme konusunda beceriklidirler. Sezgilerini dinleyerek şanslı kararlar verebilirler. Olumlu beklentiler sayesinde doğru çıkan tahminlerde bulunurlar. şanssızlığı şansa dönüştüren esnek bir yaklaşım benimserler. Çalışmanın sonuna doğru bu ilkelerin şansı yaratmada kullanılıp kullanılamayacağını merak ettim. Bir grup gönüllüden bir ay boyunca şanslı bir insan gibi düşünüp davranmaya yardımcı olacak egzersizler yapmasını istedim. Çarpıcı sonuçlar; bu egzersizler şans fırsatlarını fark etmeleri, sezgilerini dinlemeleri, şanslı olmayı ummaları ve şanssızlığa karşı daha esnek olmalarında onlara yardımcı oldu. Gönüllüler 1 ay sonra döndü ve neler olduğunu anlattılar. Sonuçlar çarpıcıydı. Bu insanların %80 i artık daha mutluydu, yaşamında daha çok tatmin oluyordu ve belki de en önemlisi daha şanslıydı. Sonuç olarak asla akla gelmeyecek şans faktörünü bulmuştum. Aşağıda profesör wiseman ın şanslı olmak için önerdiği 4 temel ipucu bulunuyor..
1-içsel sezgilerinizi dinleyin, normalde doğru çıkarlar
2-yeni deneyimlere ve normal rutininizi bozmaya açık olun.
3-her gün bir kaç dakikanızı iyi giden şeyleri hatırlayarak geçirin
4-önemli bir toplantı ya da telefon görüşmesi öncesinde kendinizi şanslı olarak hayal edin. şans çoğu zaman doğru çıkan bir tahmindir.


Profesör richard...wiseman üniversitesi hertfordshire

Devamı...
Gönderen BabaHoroz on 12 Şubat 2010 Cuma